Lahana ve turpgillerden gelen diğer besinler ile ilgili yapılmış yüzlerce araştırma sonucu bu sebzelerin tam bir vitamin mineral deposu olduğunu ve sağlık üzerinde inanılmaz etkileri olduğunu ortaya çıkarmıştır.

Şanslıyız ki biz Türkler lahanayı dolması, kapuskası, çiğ salatası veya çorbası olarak mutlaka bir şekilde soframızda bulundurmaya alışığız. Üstelik hep isyan ettiğimiz neden tüm faydalı besinlerin lezzetsiz olduğu mitini de çürütebilecek kadar lezzetli bir sebzedir lahana… bir de faydalarını görelim isterseniz;

İçeriğinde hastalıklara karşı direnci arttıran antioksidantlar ve bileşikler bulundurur: Popülasyonların incelendiği araştırmalarda daha fazla lahana ve türevi besin tüketen kişilerde özellikle mide, kolon, akciğer ve cilt kanseri görülme riskinin daha düşük olduğu görülmüştür. Vücuda antioksidant deposu açısından desteği düşünüldüğünde ise, biliyoruz ki vücudunda antioksidant seviyeleri yüksek olan bireylerde kalp damar hastalıkları, inme ve katarakt görülme oranlarının çok daha düşük olarak rapor edilmiştir.

Peptik ulser iyileştirici etkisi vardır: Çiğ lahana suyu peptik ülser üzerindeki iyileştirici etkileri nedeniyle  geleneksel tıpta kullanılan bir yardımcıdır. Tabi bu etkinin kanıtı sadece gönüllülerin test edilmesi ile elde edilen sonuçlardan ibarettir. Çiğ lahana da yararlı olmakla birlikte etki lahana suyuna göre daha zayıftır.

Turşusu barsak florasını düzenlemektedir: fermente edilmiş ekşi lahana içerdiği mikro-organizmalar nedeniyle yine geleneksel tıpta sindirimi ve barsak florasını iyileştirici etkiler göstermektedir.

Çiğ yeşil lahana zengin bir folat kaynağıdır: hamile veya  kalmayı planlayan kadınlarda folat desteğinin önemi tartışılmazdır. Bebeklerde oluşabilecek ve mental geriliğe neden olabilecek spina bifida hastalığı folat eksikliğinden oluşmaktadır. Dolayısıyla lahana sadece sizin değil anne karnındaki bebekler için de faydalı bir besin olarak literatüre geçmiştir.

NOT:  haftada 1 porsiyon çiğ yada pişmiş lahana tüketimi bile kolon kanseri riskini azaltmakla birlikte, çalışmalar genel koruyucu etkilerinin görülebilmesi için haftada 2-3 porsiyon tüketilmesi gerektiğini belirtmektedir.(1 porsiyon yaklaşık 200 gr kabul edilebilir) 

Aynen brokolide olduğu gibi haftada 2-3 porsiyondan daha fazla lahana tüketen bireylerde de  iyot emilimi azaldığından özellikle toprağı iyottan fakir olan bölgelerde yaşayan bireylerin deniz ürünleri gibi iyot kaynağı besinleri daha fazla tüketmeleri tavsiye edilmektedir.

Lahana ve turpgillerden gelen diğer besinler ile ilgili yapılmış yüzlerce araştırma sonucu bu sebzelerin tam bir vitamin mineral deposu olduğunu ve sağlık üzerinde inanılmaz etkileri olduğunu ortaya çıkarmıştır.

Şanslıyız ki biz Türkler lahanayı dolması, kapuskası, çiğ salatası veya çorbası olarak mutlaka bir şekilde soframızda bulundurmaya alışığız. Üstelik hep isyan ettiğimiz neden tüm faydalı besinlerin lezzetsiz olduğu mitini de çürütebilecek kadar lezzetli bir sebzedir lahana… bir de faydalarını görelim isterseniz;

İçeriğinde hastalıklara karşı direnci arttıran antioksidantlar ve bileşikler bulundurur: Popülasyonların incelendiği araştırmalarda daha fazla lahana ve türevi besin tüketen kişilerde özellikle mide, kolon, akciğer ve cilt kanseri görülme riskinin daha düşük olduğu görülmüştür. Vücuda antioksidant deposu açısından desteği düşünüldüğünde ise, biliyoruz ki vücudunda antioksidant seviyeleri yüksek olan bireylerde kalp damar hastalıkları, inme ve katarakt görülme oranlarının çok daha düşük olarak rapor edilmiştir.

Peptik ulser iyileştirici etkisi vardır: Çiğ lahana suyu peptik ülser üzerindeki iyileştirici etkileri nedeniyle  geleneksel tıpta kullanılan bir yardımcıdır. Tabi bu etkinin kanıtı sadece gönüllülerin test edilmesi ile elde edilen sonuçlardan ibarettir. Çiğ lahana da yararlı olmakla birlikte etki lahana suyuna göre daha zayıftır.

Turşusu barsak florasını düzenlemektedir: fermente edilmiş ekşi lahana içerdiği mikro-organizmalar nedeniyle yine geleneksel tıpta sindirimi ve barsak florasını iyileştirici etkiler göstermektedir.

Çiğ yeşil lahana zengin bir folat kaynağıdır: hamile veya  kalmayı planlayan kadınlarda folat desteğinin önemi tartışılmazdır. Bebeklerde oluşabilecek ve mental geriliğe neden olabilecek spina bifida hastalığı folat eksikliğinden oluşmaktadır. Dolayısıyla lahana sadece sizin değil anne karnındaki bebekler için de faydalı bir besin olarak literatüre geçmiştir.

NOT:  haftada 1 porsiyon çiğ yada pişmiş lahana tüketimi bile kolon kanseri riskini azaltmakla birlikte, çalışmalar genel koruyucu etkilerinin görülebilmesi için haftada 2-3 porsiyon tüketilmesi gerektiğini belirtmektedir.(1 porsiyon yaklaşık 200 gr kabul edilebilir) 

Aynen brokolide olduğu gibi haftada 2-3 porsiyondan daha fazla lahana tüketen bireylerde de  iyot emilimi azaldığından özellikle toprağı iyottan fakir olan bölgelerde yaşayan bireylerin deniz ürünleri gibi iyot kaynağı besinleri daha fazla tüketmeleri tavsiye edilmektedir.